Dozmek
Soru Sor
Sorunu sor hemen cevaplansın.
Soru Tarat
Kitaptan sorunu tarat hemen cevaplansın.
Sorunu sor hemen cevaplansın.
Türkçe - Türkçe
dozmek teriminin Türkçe Türkçe sözlükte anlamı
- DOZ
- (Osmanlı Dönemi) Tıb: Bir hastaya bir defada veya bir günde verilecek ilâç miktarı
- DOZ
- (Osmanlı Dönemi) Ölçü, miktar
- DOZ
- (Osmanlı Dönemi) Kim: Bir maddenin bir karışıma girmesi gereken muayyen miktarı
- doz
- Bir maddenin bir birleşiğe, bir karışıma giren veya girmesi gereken belli miktarı, düze
- doz
- Bir ilacın bir kez de ya da bir günde alınması gereken miktarı
- doz
- Bir ilâcın bir defada veya bir günde alınması gereken miktarı
- doz
- Genellikle bir davranışta, bir konuşmada vb.nde yeterli görülen ölçü
İlgili Terimler
Türkçe - İngilizce
dozmek teriminin Türkçe İngilizce sözlükte anlamı
- doz
- {i} dose
The patient received two doses of medicine.
-Hasta iki doz ilaç aldı.
I knew I should've given you a stronger dose.
-Sana daha güçlü bir doz vermem gerektiğini biliyordum.
- doz
- chem. proportion, amount
- doz
- (Konuşma Dili) dose, amount (of a certain behavior, talk, etc.)
- doz
- dosage
They've increased Tom's dosage.
-Onlar Tom'un dozajını arttırdılar.
If the medicine isn't working, maybe we should up the dosage.
-İlaç işe yaramıyorsa belki dozajı yükseltmeliyiz.
- doz
- charge
- doz
- med. dose
- doz
- percentage
- doz ayarı
- dose adjustment
- doz ayarlama
- dosage
- doz aşımı
- overdose
You can't overdose on homeopathic medicine.
-Homeopatik tıpta doz aşımı yapamazsınız.
- sabit doz
- (Tıp) fixed dose
- toksik doz
- (Çevre) toxic dose
- toplam doz
- (Elektrik, Elektronik) cumulative dose
- dozlar
- doses
- aşırı doz
- fix
- bir doz ilaç
- potion
- bireysel doz
- (Tıp) individual dose
- birim doz kabı
- (Tıp) unit dose container
- cilt vasıtasıyla alına doz
- (Çevre) dermally absorbed dose
- dahili doz
- internal exposure
- dahili doz
- internal dose
- düşük doz
- underdose
- en az öldürücü doz
- (Gıda) minimum lethal dose
- esnek doz olarak
- flexible dose
- etkin doz
- (Aydınlatma) effective dose
- hedeflenen doz
- (Çevre) delivered dose
- ilk doz
- initial dose
- iyon doz debisi
- (Fizik) ion dose rate
- kimyasal doz
- (Kimya) chemical dose
- kolektif doz eşdeğeri
- (Çevre) collective dose equivalent
- kolektif etkin doz
- (Çevre) collective effective dose
- kronik doz
- (Askeri) chronic dose
- lineer doz mukabelesi
- (Çevre) linear dose response
- makul azami doz
- (Çevre) reasonable maximum exposure
- nominal standart doz
- (Tıp) nominal standard dose
- oral doz
- (Tıp) oral dose
- personel doz ölçeri
- (Çevre) personnel dosimetry
- potansiyel doz
- (Çevre) potential dose
- tahmini doz
- (Çevre) projected dose
- yinelenen doz toksisitesi
- (Tıp) repeat dose toxicity
- yinelenen doz zehirliliği
- (Çevre) repeated dose toxicity
- ölçü doz
- (Askeri) reference dose
İlgili Terimler
Kitaptan sorunu tarat hemen cevaplansın.